İran’ın Nükleer Programı: Müzakere Sürecinde Umutların Yükselişi ve Düşüşü

İran’ın Nükleer Programı: Müzakere Sürecinde Umutların Yükselişi ve Düşüşü
Bayram Sinkaya, ORSAM Ortadoğu Danışmanı

İran 1990’lı yıllardan itibaren savunma altyapısını güçlendirmek ve savunma teknolojilerinde kendi kendine yeterli hale gelebilmek amacıyla yeni bir silahlanma programı başlatmıştır. Bu program kapsamında İran’ın önceliği balistik füze geliştirmek olmuştur. Bu silahlanma programına paralel olarak İran’ın yapımına devrimden önceki yıllarda başlanan Buşehr nükleer santralini Rusya ile işbirliği yaparak tamamlamaya girişmesi, özellikle Batı ülkeleri, ABD ve İsrail tarafından nükleer silahlanma adımı olarak görülmüştür. İran nükleer silah peşinde koştuğunu sürekli yalanlayarak “nükleer enerjinin barışçıl” kullanımını hedeflediğini ilan etmiştir. İran, Nükleer Yayılmanın Önlenmesi Anlaşması’nın (NPT) bir üyesi olarak barışçı nükleer enerjinin bu anlaşma çerçevesinde kendisine tanınan bir hak olduğuna işaret etmiştir. Bu bağlamda İran’ın nükleer tesislerini Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) denetimlerine açması da ABD ve İsrail’i İran’ın nükleer silah elde etmeye çalıştığı yönündeki iddialarından vazgeçirmemiştir. Nitekim 2002 yılında İran’ın iki gizli nükleer tesisinin (Natanz ve Arak) daha ortaya çıkması İran üzerindeki kuşkuların iyice artmasına neden olmuştur.

Metnin Tamamı

http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/2009129_bayram.tr.pdf

Comments

Popular posts from this blog

Geçmişten Günümüze Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ve Batı Etkisi

ORTADOĞU’DA BÖLGESEL BİR GÜÇ OLARAK İRAN

İRAN-P5+1 MÜZAKERELERİ: TEMKİNLİ VE İYİMSER